5 Aralık 2015 Cumartesi

Başkent'in gönül liderleri & Sıddık DEMİR // Abdurrahim KARAKOÇ (VAKİT)

Başkent'in gönül liderleri ve SIDDIK DEMİR
ABDURRAHİM KARAKOÇ (VAKİT GAZETESİ)
(VAKİT Gazetesinde çıkan ABDURRAHİM KARAKOÇ'un ANKARA'NIN GÖNÜL ERLERİ eseri hakkındaki düşünceleri.  Bknz:www.umud.org misafir yazarlar bölümünde alınıtısı bulunuyor.) 
Başkent'in gönül liderleri;
Ankara ZAMAN - Türkiye'nin başkenti, Hacı Bayram—ı Veli, Hüseyin Gazi, Abdulhakim Arvasi ve Mustafa Asım Köksal gibi gönül erlerinin himayeleriyle yaşıyor.
Türkiye'nin başkenti Ankara, yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar uzanan bir zaman diliminde yaşayan gönül erlerinin himayeleriyle yaşıyor. Türklerin İslamiyeti seçmesinden sonra özellikle Orta Asya'dan Anadolu'ya gelerek Anadolu'nun müslümanlaşmasını sağlayan Horasan erleriyle birlikte Onların devamı niteliğindeki günümüzün manevi mimarları, tüm Türkiye'nin olduğu gibi Ankara'nın da gönül dünyasını ışık tutuyor.
Ankara'nın toprağına verdikleri bedenleri ile himayelerini sürdüren gönül erleri, en güçlü unutturucu olan zamana rağmen hala hatırlanıyor ve yad ediliyor. Ankaralılar akın akın bu mübarek zatları ziyarete koşarken, manevi birer paratoner oldukları için Onlara dua ediyor. Mum yakma ve çaput bağlama gibi bidatları terkeden vatandaşlar, kendilerini hak yola çağıran evliyalara dualarıyla gönül borçlarını ödemeye çalışıyor.
Ankara'nın gönül erleri denilince Hacı Bayram'ı Veli'nin ardından hemen Ali Semerkandi, Hüseyin Gazi, Bünyamin Ayaşi, Taptuk Emre ve Tacettin Sultan'ın isimleri akla geliyor. Günümüze yaklaştıkça ise Abdülhakim Arvasi, Hacı Galip Kuşçuoğlu, Dr. Münir Derman, Mustafa Asım Köksal, Dr. Haluk Nurbaki, Hasan Burkay ve Ahmet Kayhan başta geliyor.
Ankara'nın manevi mimarları
'Ankara'nın gönül erleri'ni yoğun bir çalışma sonucunda bir kitapta toplayan araştırmacı,yazar SIDDIK DEMİR, bu alandaki önemli bir boşluğu dolduruyor. DEMİR, kitabın önsözünde, gerek Moğol istilasında, gerekse Anadolu Selçuklu Devleti'nin parçalanması aşamasında ortaya çıkan beylikler veya hakimiyet mücadelelerinin yoğunlaştığı dönemlerde, Ankara halkının hiç başı boş kalmadığını vurgulayarak, "Boşluktan istifade eden rantiyeci veya eşkiya Ankara tarihinde görülmemektedir. Merkezi otoritenin zayıflaması ve zaaf göstermesi karşısında kontrolü, hemen Ahi Şeyhi alarak en azından Ankara insanına devletsizliği yaşatmadıkları gibi şehrin sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde de bayındır işleriyle uğraşmışlardır" diyor. DEMİR, halk üzerinde veli ve evliyalarının yoğun etkisine de dikkat çekiyor.
ABDURRAHİM KARAKOÇ (VAKİT GAZETESİ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder